9 Haziran 2014 Pazartesi

duvarlarımızın vazgeçilmez süsü, kitap...

                 günümüzün, teknoloji etkisinde yetişen gençliğinin, mongolca hareketleri ve asosyal tavırları elbet dikkatinizi çekmiştir. gün boyunca pc-tv-telefon üçlüsüyle dostluğunu pekiştiren gençlik yetişiyor. bahsetmek istediğim konu bu değil, bu gençlerin kitap okumuyor olması ve türk insanının hiçbir zaman kitap okumamış olması. türkiye cahilliği kemiklerine kadar hisseden bir ülke. inanılmaz derecede korkunç istatistikler ile yok olmaya giden türk beyni, sömürülmüş şekilde yaşamaya devam ediyor. istatistikler bunu açıkça kanıtlar vaziyette;

                nüfusu 7milyon olan azerbeycan, nüfusu 80 milyona yaklaşan ülkemizden yıllık 20 kat daha fazla tirajla basıyor kitap. biraz doğuya kayarsak, japonyada yılda basılan kitap sayısı 4 milyar 800 milyon. rakamla 4.800.000.000. peki türkiye'de, o üstün ırk dediğimiz, gelişiyor dediğimiz mongol ülkemizde? yılda üretilen kitap sayısı 23 milyon, 23.000.000. hesabı siz yapın artık.

                peki geleyim en korkunç istatistiğe, yine japonya dan yürüyeceğim. e sonuçta biz de gelişmiş bir ülkeyiz, akıllıyız. bakın şuna, japonyada kişi başına düşen kitap sayısı "25", türkiye'de ise 1 kitap dememi bekleme, tamı tamına 12059 kişiye 1 kitap düşüyor. hani kişi başına demiyorum. kitap başına ortalama 12bin insan düşüyor memlekette.

            hele hele şu istatistiğe bakalım, teknolojinin midir suç, kaptırdık mı artık gençleri bir de siz söyleyin; türkiye içi istatistikleridir bunlar.


                daha öyle korkunç istatistikler var ki, ne ben yazayım, ne siz okuyun. demek istediğim, türkiye'de bir cafede oturan insanlar kültürel bir sohbet yapmıyor, anlamsız gülümseme ve telefonla oynamak yaptıkları tek şey. insanlar kitap okuyanlara ilginç gözle bakıyor. insanlar mongolca yaşıyor. insanlar başkalarının onlara yaşa dediği hayatta yaşıyor. tembellik ülkenin çöküşünü hızlandırıyor. aileler akşamları oturup dizi izliyor, ne bir sohbet ne bir yaprak kitap. duyguları sömürülüyor. ve korkarım bugünden sonra yapabilecek çok şey kalmadı.

 
en azından doğum günlerinde kitap hediye etmek, ilgi çekici kitapları paylaşmak, okumayan insanların ilgi alanları saptayıp o alanın en kolay okunabilecek kitapla alışkanlık kazanmasını sağlamak. yapılabilir bu gibi şeyler. yoksa bu durum pek aydınlığa gitmiyor.

... devam edecek (kitap fiyatlarının uçuk olması)
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder